12 Eylül 2017 Salı

Beklemek ...


“Evvela sebebi sırrı-ı ihlastır. Çünkü dünyada muvakkat zevkler, kerametler; tam nefsini mağlup etmeyen insanlara bir maksat olup, uhrevi ameline bir sebep teşkil eder, ihlası kırılır. Çünkü amel-i uhrevi ile dünyevi maksatlar, zevkler aranılmaz, aranılırsa sırrı-ı ihlası bozar.” 

“Görüyorum ki, şu dünya hayatında en bahtiyar odur ki, dünyayı bir misafirhane-i askerî telâkki etsin ve öyle de iz’an etsin ve ona göre hareket etsin. Ve o telâkki ile, en büyük mertebe olan mertebe-i rızâyı çabuk elde edebilir. Kırılacak şişe pahasına daimî bir elmasın fiyatını vermez; istikamet ve lezzetle hayatını geçirir.”
Bediüzzaman Said Nursî 


Öldüğüm gün tabutum götürülürken, bende bu dünya derdi var sanma…
Benim için ağlama, yazık, vah vah deme;
Şeytanın tuzağına düşersen, o zaman eyvah demenin sırasıdır,
Cenâzemi gördüğün zaman firâk, ayrılık deme,
Benim kavuşmam, buluşmam işte o zamandır,
Beni toprağa verdikleri zaman, elvedâ elvedâ demeye kalkışma,
Mezar, cennet topluluğunun perdesidir.
Batmayı gördün değil mi? Doğmayı da seyret, güneşle aya gurûbdan hiç ziyân gelir mi?
Hangi tohum yere ekildi de bitmedi? Ne diye insan tohumunda şüpheye düşüyorsun?
Hangi kova kuyuya salındı da dolu dolu çıkmadı? Can Yusuf’u ne diye kuyuda feryad etsin?
Bu tarafta ağzını yumdun mu, o tarafta aç.Zîrâ senin Hayy u Hû’yun, mekânsızlık âleminin fezâsındadır.
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî


Ey oğu!

Dünya ile âhireti biraraya getir. Her ikisini de aynı yere koy. Kalbin dünya ve ahiret düşüncesinden arınmış olarak ve çırıl çıplak bir şekilde Mevlan ile tek başına ol. Allah'tan başka herşeyden arınmadıkça Ona yönelme. Halka bağlanıp kalarak Haktan ayrı kalma. Bütün bu sebepleri kopar, at. Allah'a giden yoldaki engelleri birer birer bertaraf et. Bütün bunları yaptıktan sonra dünya ve âhireti bıraktığın yere var. Dünyayı nefsine ver, âhireti kalbine koy, Mevlâyı da özünde tut.
Abdülkâdir Geylânî



Zaman akıp giderken harcanan değerli vakit ne için geçiyor. Bu aralar bunu düşünür oldum. Neredeyse tüm vaktimi aslında çok ta önemli olmayan işlere mi ayırıyorum? Ne evet ne hayır. Şimdilerde beklemedeyim sadece.

Peki neyi bekliyorum acaba, neyin olmasını bekliyorum? Yada oldurmaya çalıştığım şey gerçekten nedir?

Aslında hayatımı bir oyuna benzetir oldum. Hani yeni başladığın ve nasıl ilerleyeceğini bilmediğin oyunlardan, ama gidilecek yol, yapılacak görevler hep bellidir. Bunun dışında hareket alanın yoktur. Neden oynarız oyunları? Prensesi kurtarmak, en güçlü olmak, yarışı kazanmak? Sonunda hep bir zafer vardır. Bunu bilip oyunu oynar, o kurulu düzende yaptıklarımızı kendi başarılarımız sanarız. Yada en çok hata yapar, tekrar başlarız yada sıkılır bırakırız.

Kendi yaşamımızda hata yaptığımızda geri dönüş yoktur.Ancak telafi edebiliriz. Sonun nasıl biteceğini ise bilmiyoruz. Kocaman bir soru işareti. ? ? ?

Dönelim başa ...

Kendime 'neyi bekliyorum' demiştim. Neyi oldurmaya çalışıyorum mesela?
Önce şunu itiraf edeyim, zamanımın büyük çoğunluğunda o anı geçirecek eylemlerle uğraşmaktan gerçekte ne yaptığımı, neden çalıştığımı, kim için uğraştığımı düşünmüyor, bilmiyorum. Zaman su gibi akıp geçerken susuzluktan dudaklarım kuruyor da farkında değilim.

 Bunun gibi nadir zamanlarda ise gelecek hayalleri kurarken ne nasıl olur diye düşünüyorum.

Neyi beklediğimi hala söyleyemedim. Sanırım bilmiyorum. Aslında istediğim şeyler genelde bencilce olan istekler, arzulardan ibaret. Herkesle iyi geçinen, işinde başarılı, evinde huzurlu, eşiyle mutlu, maddi sorunları olmayan,  yani herkesin oldurmaya çalıştığı standart bir hayat.

Bencilce dedim, çünkü bu istekler kendimi düşünerek istediğim şeylerden ibaret. Mesela birisiyle sizi mutlu ettiğinde görüşmek istersiniz. Kızdığında yada mutsuz ettiğinde ise görmek istemezsiniz ya hani, onun gibi diyebilirim. Eğer bencil olmasaydık kendi mutluluğumuz olmasa dahi değer verdiğimiz kişi için o duruma katlanırdık.

Şunun farkındayım ama, şuan zaman beni olgunlaştırıp pişiriyor. En azından fikirlerime etrafımda değer verdiğim insanları da katmam gerektiğinin biliyorum. Böyle daha mutlu oluyorum.

Aslında önemli olan beklerken, beklentiye girmemek.
Yanlış anlaşılmasın sakın, beklentiden kastım kendimle ilgili. Sonu nasıl biterse hayırlısı olduğunun farkında olmak, sabretmek ve çokça şükür etmek. Kaçan dünyevi meşguliyetlerin önemli olmadığını bilmek. Kalp kırmadan, kırsa bile gönül almasını bilenlerden olmak. Ahiret inancı olanlar için geçen bunca zamanda neleri kaçırdığını düşünmek gerek.

Enerjimi etrafıma yaymalıyım, yaymalıyım ki karşılık gelsin. Dünya daha güzel bir yer olsun. Hani derler ya "herkes kapısının önünü süpürge heryer tertemiz olur" bende önce kendimden başlamalıyım. Ahireti kazanmaya ve sevdiğim insanların beni oraya yönlendirmesine ihtiyacım var.

Düşünsenize, cennette sevdiğiniz insanlarla berabersiniz, peygamberimize, aline ve ashabına komşusunu. Bundan ala hedef, mutluluk mu olur.

Asıl saadeti bulacağımız yeri bekliyoruz.
Elimizden tutup bize cennet kapılarını açacak güzel insanları bekliyoruz.


Selam ve dua ile..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder